Etiketler

4 Mart 2017 Cumartesi

Okul Öncesi Mikrop Yapımı


Okul öncesi eğitimde kazandırılması hedeflenen önemli bir gelişim alanı da özbakım becerilerinin gelişimidir. Bunun için temizliğin ne kadar önemli bir şey olduğu sürekli vurgulanır, çocukların yemekten önce ve sonra gerekli olan temizlik işlerini kendikendilerine yapabilmeleri, çevrelerini kendileri düzenleyebilmeleri ve korumaları için imkanlar sağlanır, buna yönelik etkinlikler yapılır. Temizlik konusunda en sık kullanılan kelimemiz ise mikroptur. Mikrop gözle göremeyeceğimiz kadar küçük canlılara denir. Ve bu mikroplar genellikle bize zarar veren canlılardır.  Yapılan etkinliklerden en klasik olanı ise ellerimizi yıkadığımız zaman mikropların gittiğini gözlemledikleri fen etkinliğidir. Bu etkinlikte çocuğun ellerine krem sürülür ve kreme bir miktar sim dökülerek çocuğun ellerini ovuşturması istenir. 
Çocuğa ellerindeki simin mikroplar olduğunu düşünmesi söylenir. 
Daha sonra sabun ve bol suyla eller yıkanır ve simler gider. Nedendir bilinmez bu etkinlik çocukların çok hoşuna gider ve tekrar tekrar yapmak isterler. Öğrenilenlerin kalıcılığını sağlamak için minik bir sanat etkinliği çok faydalı olacaktır. Çocuk yaptığı esere bakınca o eseri yapmadan önce konuşulanları hatırlayacaktır, bu şekilde de bilginin somutlaştırılması ve öğrenilenin kalıcı olmasını sağlarız. Sevimli mikrobumuzu yaparken yandaki kalıpları kullanabilirsiniz. 

Kalıpların nasıl birleştirileceğini aşağıdaki videodan seyredebilirsiniz. 

Mikrobunuz bittiğinde aşağıdaki gibi gözükecek. 

Ve son olarak mikropla ilgili Ercan Mertoğlu’nun şu güzel şarkısını çocuğunuzla birlikte söyleyebilirsiniz:
Ellerim çok kirlendi.
Böyle yemek yiyemem.
Yıkarım ellerimi
Mikropları hiç sevmem.
Sabunumu alırım suyu açarım.

Şöyle de böyle de elimi yıkarım.

2 Mart 2017 Perşembe

Okul Öncesi Kurbağa Yapımı

Merhaba, bugünkü konumuz kurbağa. Biliyor muydunuz kurbağa aslında Yunancada yokluk ve kuyruk kelimelerinden türetilmiş kuyruksuz anlamına gelen bir kelime. Bizim de çocuklar için çok güzel bir şarkımız var. Kurbağa o şarkıda kuyruğum yok diyor J Aslında yeni yumurtadan çıkan kurbağaların kuyrukları var ama erginliğe eriştikçe bu kuyruklar düşüyor. Bu konuyla ilgili yani kurbağaların gelişim evrelerini anlatan güzel bir belgeseli çocuğumuzla izleyerek bu konuya güzel bir giriş yapabiliriz. Daha sonra minik bir dramatik oyun oynayalım ve kağıttan kurbağamızı yapalım. Oyunumuzu kendi aklımızdan bir öykü uydurarak başlatabiliriz. Çocuk da minik kurbağa olup öyküdeki olayları dramatize edebilir. Mesela ben şu anda şöyle bir öykü uyduruyorum:
Minik kurbağa Vırrak ormanda yürüyüşe çıkmış( çocuk zıplayarak odada hareket eder.) Karşısına Uzun Kuyruklu Maymun çıkmış ve ona demiş ki hey minik Vırrak senin kuyruğun nerede? Minik Vırrak telaşla arkasına bakmış ve kuyruğunun yerinde olmadığını görmüş. Aman Tanrım demiş kuyruğum yok. Ve başlamış kuyruğunu aramaya. Ulu çınar ağacının kovuğuan bakmış kuyruk yok. Biraz daha zıplamış. Orada bir taş görmüş. Taşın altına bakmış. Kuyruk yok. Minik Vırrak hızlı hızlı zıplayarak ormanda dönmüş durmuş. Sararmış sonbahar yapraklarının altına bakmış kuyruk yok. Artık zıplamaktan çok yorulmuş ve evine dönmeye karar vermiş. Göl kenarında dedesinin neşeyle vırrakladığını duymuş. Dedeciğim demiş benim kuyruğum kayboldu. Dedesi şefkatle minik Vırraka sarılmış.Benim güzel torunum sen artık büyüdün. Bebek kurbağaların kuyruğu olur. Vırrak artık büyüdüğü için çok mutlu olmuş ve gururlanmış. Ve dedesiyle birlikte şu güzel şarkıyı söylemeye başlamış:


Küçük kurbağa küçük kurbağa
Kuyruğun nerede
Kuyruğum yok kuyruğum yok
Yüzerim derede

Kuvak vak vak kuvak vak vak
Kuvak vak vak vak vak
Kuvak vak vak kuvak vak vak
Kuvak vak vak vak vak

Daha sonra Minik Vırrak ve dedesi kağıttan kurbağa yapmak istemişler ve yukarıdaki kalıpları kullanarak çok sevimli ve güzel bir kurbağa yapıp evlerinin kapısına asmışlar.



Kalıpların nasıl birleştirildiğini ise şu videodan izlemişler:



 

Kurbağaları bitince de şöyle gözükmüş. Hoşçakalın J